Son dönemlerde akran zorbalığı dolayısıyla yaşamını yitiren çocukların sayıları fazlasıyla dikkat çekiyor. Psikolog Sinan Sayar, akran zorbalığının gündem olduğu bu dönemde yeni eğitim ve öğretim yılı için uyarılarda bulundu.
Google News
Seher Ağaç 08.09.2025 - 13:40 2 Okunma Süresi: 3 Dk
URFANATİK-Türkiye’de son yılların en sancılı konusu akran zorbalıkları oluyor. Henüz 18 yaşını doldurmamış çocuklar ufak yaşlardan itibaren sınıf arkadaşlarına ve çevrelerinde bulunan, denk geldikleri herhangi bir yaşıtlarına zarar verme eğiliminde bulunuyorlar.
Henüz ufak yaşlarda olmalarına rağmen şiddete olan yatkınlığa ilişkin uzmanlardan ebeveynlere uyarılar gelmeye devam ediyor. Geçmişten bugüne akran zorbalığının her daim var olduğunu ancak dijitalleşme ile birlikte daha da görünür olmaya başladığını savunan Psikolog Sinan Sayar, yeni eğitim ve öğretim yılı için izlenmesi gereken adımları aktardı.
Akran Zorbalığı Önlenebilir Mi
Bu konuda en büyük sorumluluğun ebeveynlere düştüğünü belirten Psikolog Sayar, yeni eğitim ve öğretim yılında şiddete yönelik seminerlerin düzenlenmesi gerektiğini ve gerek veliler gerekse öğrencilerin bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Urfanatik mikrofonlarına konuşan Psikolog Sinan Sayar, akran zorbalığının en temel nedenini güç gösterisi olarak tanımlarken benzer durumun yetişkinlerde de yaşandığını vurguladı.
AKRAN ZORBALIĞI NEDİR, NELERİ KAPSIYOR?
Akran zorbalığını açıklayan Psikolog Sinan Sayar; “Akran zorbalığı, aynı yaşta olan kişilerin, okul çağında olan kişilerin birbirlerine sistematik olarak, düzenli olarak uyguladığı olumsuz davranışlar olarak nitelendiriliyor. Bu akran zorbalığın aynı zamanda çeşitleri mevcut. Yani aslında sadece bir çocuğu vurma, itme, ona zarar verme eğilimi değil. Akran zorbalığı fiziksel zorbalık, sosyal zorbalık, sözel zorbalık, cinsel zorbalık ve siber zorbalık olmak üzere beş ana madde olarak sıralanıyor.
Günümüzde çok fazla aslında dile getiriliyor ama aslında bu geçmişte de var olan bir durumdu. Sadece dijitalleşen dünyanın artık farkındalığı arttığı için bu konular çok fazla insanların gündemine geliyor ama zaten zamandan beri olan bir durumdu ve zorbalık zaten sadece çocuklar arasında değil yetişkin bireyler arasında da olan bir durumdur. Yetişkinlerin de aynı sistematik olarak olumsuz davranışları kendi arkadaşlarına yapmazsa zorbalık olarak geçer” ifadelerinde bulundu.
Psikolog Sinan Sayar
AKRAN ZORBALIĞI KARŞISINDA NE YAPMALI?
Yeni eğitim ve öğretim yılında bilinçli öğrenci ve bilinçli veli konusuna dikkat çeken Psikolog Sayar; “ Bizim zorbalığa karşı yapmamız gereken şey hem bakanlık hem de okul dönemi biliyorsunuz yeni açılmasıyla beraber artık yeni bir eğitim ve eğitim yılına giriyoruz. Bu eğitim ve eğitim yılında hem gerek seminerler hem ailelere hem çocuklara verilmesi gerekiyor, bilinçlendirmek gerekiyor.
Çünkü çocuklar zorbalığa maruz kaldığında, zorbalığa maruz kalan çocuk yardım alacağı noktasında ‘yardım nereden almalı?’ diye bir soru işareti var çok fazla. Biz bu aileye ve çocuğu okulların başlangıcında eğer bilinçlendirecek seminerler yaparsak eğer hem aile hem çocuk bu konuda bir işlenecek ve çocuk zorbalığa maruz kaldığında ailesine başvurması gerektiğini bilecek” sözlerini sarf etti.
Akran Zorbalığı Nedi
ZORBALANAN KADAR ZORBALAYAN DA MAĞDUR
Akran zorbalığının iki taraf için de oluşturduğu tehlikenin altını çizen Psikolog Sayar; “Zorbalayıcı kısmında da yani sadece zorbalanan değil de zorba kısmındaki kişi için de aslında hayat biraz daha zor geçiyor. Çünkü ilerleyen dönemlerde sadece güç faktörüyle hayatına devam ettiği için o gücü kaybettiğinde ya da etrafındaki insanların artık onun zorbalığından sıkıldığı onun için de bu süreç çok zor olmaya başlıyor. Çünkü istenmeyen bir kişi olmaya başlıyor zamanla. Etrafındaki insanlar azaldıkça ve gittikçe. O yüzden zorbalık konusu çok önemli hem de okulların yeni başlamasından dolayı buna çok dikkat etmeniz gereken bir durum” uyarılarında bulundu.
